Seyda Hazretleri : “Al eline mendili oyna..”
Bir gün Seyda Hazretleri‘ne İstanbul’dan bir sofi geldi. O zamanlar okuma evleri falan yoktu. Mübareğe sordu:
-“Kurban biz bir okuma evi açtık. Ne yapalım?”
-“Sofi namazınızı kılarsınız Kur’an’ınızı okursunuz.”
-“Başka ne yapalım?”
-“Virdinizi çeker, rabıtanızı yaparsınız.” Tekrar sordu:
-“Başka ne yapalım?”
Sofi durmadan soruyor Seyda Hazretleri de durmadan cevap veriyordu.
-“Hatmenizi yaparsınız.” Sofi yeniden sordu:
-“Kurban başka ne yapalım?” Mübarek tebessüm ederek cevap verdi:
-“Sofi daha ne yapacaksınız, kalkar oynarsınız.”
İnanın kardeşlerim o anda bayram havası esti. Dışarıdan da halay sesleri geliyordu. Hani Gavs Abdulhakim Hazretlerinin bir sohbeti var:
-“Şu zamanda insan bu kapıya gönül verse, birazcık halini düzeltse, namazını kılsa sahabi sevabı kazanır.”
Günlük 333 cebine koymuş, bir de makineli çalışıyorsa “Allah Allah” o adama her gün bayram değil mi?
Hadis-i Şerif’te de bu müjde verilmiş. O mevzuya girmiyorum, o mevzu uzun bir başka sohbette inşallah detaylı anlatırım. Gün gelecek girilecek. Hani efendimiz ne demiş
-“Bin sene değil, milyon sene değil, trilyon sene değil ebed-ül ebed. Yaş aynı, iş yok, ibadet yok, lezzet ve keyif sonsuz. En güzeli hakkı ziyaret. En aşağı Cennet ehline verilecek nimet iki dünya büyüklüğüdür. Bu meseleye girersek bitiremeyiz. Orda düğün var kardeş düğün. Muhammed’in (s.a.v) düğünü var. Ah ne ala. Ömrümde hiçbir düğünde oynamadım himmetleriyle. İnşallah orada oynayacağız. Rabbim tüm inananlara ve bizlere nasip etsin.”
Yorumlar kapalı.