Anasayfa İslam ve İnsan Ne zaman müslüman olduk?

Ne zaman müslüman olduk?

Allah bu anlaşmaya meleklerini de şahit tuttu. Bu, yüce Allah ile kulları arasında ilk sözleşme oldu.

tarafından Nasihatler.Com
2 dakika Okuma süresi
A+A-
Orjinale Dön

Ne zaman müslüman olduk?

Birisi bize: “Ne zamandan beri müslümansın?” diye sorsa: “Kâlu belâdan beri müslümanım” diye cevap veririz.
Kâlu belâ nedir? Denirse, cevabı şudur:
Kâlû belâ, ruhların yüce Allah ile anlaşmasıdır. Manası,

Evet, kabul ettik, sen bizim Rabbimizsin” demektir.
Yüce Allah, bedenlerimizi yaratmadan önce ruhlarımızı yarattı, onları topladı, huzuruna aldı, onları kendilerine şahit  tutarak hepsine birden:
“Ben sizin Rabbiniz/yaratıcınız/sahibiniz değil miyim?” diye sordu. Onlar da:

“Evet, sen bizim Rabbimizsin; buna şahit olduk” dediler.

Allah bu anlaşmaya meleklerini de şahit tuttu. Bu, yüce Allah ile kulları arasında ilk sözleşme oldu. Bu sözleşmeyi yüce Allah bize Kur’an’da anlatıp haber veriyor.

Biz hatırlamasak da yüce Allah biliyor ve bize bildiriyor. Böylece biz de hatırlamış ve bilmiş oluyoruz.
işte bu sözleşmenin yapıldığı meclise “Elest Bezmi” denir.

Bu gün mümin ve müslüman olanlar, o mecliste samimi olarak: “Evet, sen bizim Rabbimizsin” diyenlerdir. Yüce Allah’a iman oradan başlıyor. Bunun için: “Kâlû Belâ’dan beri müslümanım” denir.

Kafir ve münafık olanlar ve bu şekilde ölenler, o mecliste evet demişler, fakat dünyada sözlerini bozmuşlar, yüce Allah’ı inkar edip başka varlıklara tapmışlar, yahut nefs-i emarenin esiri olarak yaşamışlar, yüce Yaratıcıya ibadet ve kulluk görevlerini unutmuşlar, bunun için cehennemi hak etmişlerdir.

Akıllı olup büluğa erdiği halde, Rabbiyle yaptığı sözleşmeye sahip çıkmayan, Rabbini unutup eşyaya tapanlar dünyada ve ahirette mutlu olamayacaklardır. Çünkü imansızlık ve şirk, insan kalbi, ruhu, vicdanı ve hayatı için en büyük kötülüktür. Tövbe edilmezse bunun cezası da büyük olacaktır.

Henüz iyiyi kötüden seçme yaşına gelmeyen çocuklar, bu sözleşmeden ve dinin emirlerinden sorumlu değillerdir.
Onlara günah yazılmaz. Fakat, yaptıkları iyi işleri ve ibadetleri onlara bunu öğreten-anne baba ve hocaları için sevap olur.
Akıl nimetinden mahrum olan deliler, ilahî emir ve yasaklardan sorumlu değillerdir.

Akıllı olup büluğa erdiği halde, İslam Dininin temel esaslarını doğru ve kesin bir şekilde duymayanlar da dinin emir ve yasaklarından sorumlu tutulmazlar. Ancak imkanı olduğu halde araştırmayanlar; doğruyu işittiği ve gördüğü halde din taassubuna düşüp İslam’a yanaşmayanlar ve onu inkar edenler sorumludur.

İslam’ı duymayanlar, dinin emirlerinden sorumlu değillerdir; fakat herhangi bir varlığı mesela insanı, hayvanı, güneşi, ayı ve benzeri varlıkları ilah olarak kabul ederlerse sorumlu olurlar. Normal insan aklı, bunların “yaratıcı” özellikte olmadığını bilecek seviyede yaratılmıştır.

Bu yüzden din, aklı olanı muhatap kabul eder. Aklı olmayanın (deli) dini yoktur.

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

Bunları da beğenebilirsiniz