Lut halkının helâk olma sebebi
Kur’ân-ı Kerîm’de ismi bildirilen peygamberlerden. İbrahim Aleyhisselam’ın kardeşinin oğludur. İbrahim aleyhisselam ve ona inananlarla birlikte Nemrut’un memleketinden hicret edip Şam’a geldikten sonra, Lut Gölü yanındaki Sodom şehri halkına peygamber gönderildi. İnsanlara İbrahim Aleyhisselam’ın dînini tebliğ etti.
İbrahim aleyhisselamla birlikte Bâbil’den hicret edip, Şam diyârına geldikleri zaman Cebrâil aleyhisselam gelerek Lut Gölü civârındaki Sodom bölgesi ahâlisine peygamber olarak gönderildiğini bildirdi. İbrahim aleyhisselamdan ayrılarak Sodom bölgesine gitti.
Lût Aleyhisselâm, peygamber olarak vazîfelendirildiği zaman, kendisine îmân eden Fevât isminde bir hanımı vardı. Bu hanım yirmi sene sonra vefât etti. Onun vefâtından sonra Lût Aleyhisselâm, Vâhile isminde Sodomlu bir kadın ile evlendi. Fakat Vâhile münâfık bir kadındı. Kavmin îmânsızlık ve ahlâksızlıklarına karşı sessiz kalıyordu. Hattâ kavmini, Lût Aleyhisselâm’a karşı gizliden gizliye destekliyordu.
Yüce Allah buyuruyor:
Ve Lut’u da kavmine peygamber (olarak) gönderdik. (Lut) Kavmine dedi ki:
“Siz gerçekten en çirkin fuhşiyatı (eşcinselliği) yapıyorsunuz. Sizden önce âlemlerde bir tek kişi bu işi yapmamıştı. (Ankebût – 28)
Lut kavmi, eşcinsel ( homoseksüel ) denilen cinsel sapıklardı. Bu nedenle Hz. Lut öncelikle onları bu konuda uyardı ve dedi ki: “Siz gerçekten en çirkin bir fuhşiyatı (eşcinselliği) yapıyorsunuz. Sizden önce, alemlerde bir tek kişi bu işi yapmamıştı.”
Hz. Lut gece, gündüz yalvarıyor ve onlara öğütler veriyordu ama ne yazık ki sapıklar iyice azmış ve iş çığırından çıkmıştı. Topluma açık yerlerde bile erkekler kendi aralarında sapık ilişkide bulunurken, kadınlar da onları izliyor ve eğlenip gülüşüyorlardı,
Hayâ kalkmış ve cinsel sapıklık toplumun bütün kesimlerine yayılmıştı. Canlıların üremesini düzenleyen fıtrat kanunlarına ters düşen bu sapıklık hareketi kuşkusuz devam edemezdi ve Âdetullah’ın gereği azabın gelmesi artık an meselesi idi.
Sodom halkı Hazreti Lut’un dâvetine uymadılar. İsyân edenler arasında kendi hanımı da vardı. O da kocası Hazreti Lut’a inanmamıştı. Kâfirlerle bir olup, ona ihânet etmişti.
Bu azgın ve cinsî sapıklıkla uğraşan kavim, îmân etmedikleri gibi Hazreti Lut’u ve ona inananları memleketlerinden kovmaya kalkıştılar. Lut aleyhisselam bu kavme nasîhat edip, doğru yola dönmezlerse Allahü teâlânın azâbına uğrayacaklarını bildirdi. Buna rağmen isyândan ve fuhuştan vazgeçmediler. Hattâ Hazreti Lut’a
-“Doğru sözlü isen bahsettiğin azâbı getir de görelim” dediler.
Allah’ın Melekleri
Sapık kavmin isyânının gittikçe artması üzerine Allahü teâlâ onları cezalandırmak için melekler görevlendirdi. Bu melekler Cebrâil, Mikâil, Azrâil aleyhisselam bir rivâyete göre de Cebrâil aleyhisselam ile birlikte on iki melekti.
Melekler önce İbrahim aleyhisselama uğrayıp, kendisine bir oğlan evlâdı (Hazreti İshak) verileceğini müjdelediler ve azgın Sodom halkını helâk etmek üzere geldiklerini söyleyip ayrıldılar. Öğle veya akşam vakti Sodom beldesine gidip Hazreti Lut’u buldular.
Hazreti Lut’un isyankâr hanımı, durumu azgın Sodom halkına bildirdi. Azgın Sodom halkı Hazreti Lut’un evinin etrâfını sarıp misâfirlerini bize teslim et diyerek musallat olmaya kalkıştılar.
Melekler, genç ve yakışıklı delikanlılar şeklinde Lut kavmine geldiler ve Hazreti Lut’a konuk oldular. Konuklarının melek olduğunu bilmeyen Lut, (Aleyhisselam)
“Ah! Şimdi kavmim gelip bunları benden ister ve zorla almaya kalkışırlarsa, ne yapabilirim ki” diye düşünürken, Evi kuşatan sapıklar;
“Gençleri bize ver, aksi halde kapıyı kırarız” diye bağırmaya ve tehditler savurmaya başladılar. Hazreti Lut’un yüzü sapsarı oldu, nefesi durdu ve kalbi hızla çarpmaya başladı.
(Melekler) dediler ki:
-”Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz, sana el uzatamazlar. Sen gecenin bir bölümünde ailenle birlikte yürü, zevcenin dışında aranızdan kimse geride kalmasın. Çünkü onların başına gelecek olan (azap), onun da başına gelecek. (Hûd – 81)
Azgın kavim içeriye girmek için kapıyı kırınca Cebrâil aleyhisselam;
-“Ey Lut kapıyı aç ve geriye çekil gelsinler dedi. Lut aleyhisselam kapıyı açıp geriye çekildi. Cebrâil aleyhisselam kanadını önlerine gerdi ve içeriye hücum eden azgınların gözleri âniden kör oldu, bunun üzerine şaşkın şaşkın kaçışmaya başladılar. Bu husus Kur’ân-ı kerîm’de Kamer sûresi 37. âyette meâlen şöyle bildirilmektedir:
“Lut’tan kavmi, misâfir melekleri istediler! Hemen biz onların gözlerini kör ettik. (Anadan doğma gibi kör oldular) işte azâbımı ve tehditlerimin âkıbetini tadın dedik.”
Lut kavminin helâk olması
Lut aleyhisselam kendine tâbi olanlarla geceleyin Sodom beldesinden ayrılıp Sa’r şehrine gitti. Cebrâil aleyhisselam Sodom beldesini kanadıyla alt üst etti. Üzerlerine şiddetli taş yağmaya başladı, nihâyet hepsi helâk olup gitti. Bu hususta Kur’ân-ı kerîm’in Kamer sûresi 38. âyet-i kerîmesinde meâlen;
“Celâlim hakkı için, bir sabah vakti devamlı bir azâb onları bastırıverdi.” Ve Hicr sûresi 73-74-75. âyetlerde de; “Nihâyet onları güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi. Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taş yağdırdık. Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alâmetleri var.” buyrulmaktadır.
Son gecelerinde daha da azgınlaşan sapıklar, Hz. Cebrâil’in bağırmasından kaynaklanan korkunç bir uğultu ile yataklarından fırlayıp dışarı kaçıştılar. Korku ile birbirlerine bakışırlarken, şiddetli bir fırtına koptu ve üstlerine taşlar yağmaya başladı.
Aşırı derecedeki sıcak taşlardan korunmak için tekrar evlerine kaçtılar ama bu defa da çok şiddetli bir deprem başladı. Ayrıca yerden sıcak sular fışkırmaya ve gökten de sıcak çamur yağmaya başladı.
Artık Hz. Lut’un hak peygamber olduğuna inanmış, Yüce Allah’ın kudretini görmüş ve yaptıklarına çok pişman olmuşlardı ama iş işten geçmiş ve onların kıyâmeti kopmuştu. Bu durumda ne kaçacakları bir yerleri kalmıştı ve ne de ölümden başka bir seçenekleri!..
Lut’un aleyhisselam kavminin yaşadığı ve helâk oldukları topraklar Kur’ân-ı kerîmde alt-üst olan memleket mânâsına gelen “El-mü’tefikât” şeklinde zikredilmiştir. Sodom beldesi alt-üst olduktan sonra kaynarsular fışkırıp göl hâline geldi. Bu gün bu bölge, Lut Gölü adıyla anılmaktadır. Yahudi kaynaklarında ise bu belde (Sodom) ismiyle geçmektedir.
Dağları, tepeleri, bağları, bahçeleri ve meşhur Sodom şehri ile birlikte Lut kavminin yaşadığı ülkenin tamamı batmış ve geriye ibret olarak sadece acı ve pis kokulu Lut Gölü kalmıştı.
Lut aleyhisselam, kavminin helâkinden sonra, Şam bölgesine gidip, amcası İbrahim’in (aleyhisselam) yanında yedi sene kaldı. Sonra Hicaz’a gidip, seksen yaşında iken orada vefat etti. Kabrinin, İbrahim Aleyhisselam’ın kabrinin de bulunduğu Filistin’deki Halîlürrahmân’da veya Mekke-i Mükerreme’de Kâbe yanında Hatim denilen yerde olduğu rivayet edilir.
Kur’ân-ı kerîm’de yirmi yedi âyette Lut aleyhisselamdan bahsedilmektedir.
Lut Aleyhisselam’ın mucizelerinden bâzıları şöyledir:
1. Bulutsuz yağmur yağdırmıştır. Kavmini doğru yola dâvet ettiği vakit, mucize olarak bulutsuz yağmur yağdırmasını istediler. Duâsı kabul olunup, elleriyle göğe işâret etmesi vahyedildi. Göğe işâret edince yağmur yağmaya başladı.
2. Duâsı bereketiyle otsuz bir dağda ot bitmiştir. Kavmi Lut Aleyhisselam’ın koyunlarını otsuz bir dağa toplayıp başka yere salmadılar. Hayvanlar açlıktan telef olmaya başlamıştı. Hazreti Lut kuruyan dağda ot bitmesi için dua etti ve yemyeşil otlar bitti. Azgın kavmin koyunları o dağdan otlasa hemen ölürdü. Bu mucizesi ile kırk kişi îmân etmiştir.
3. Taşlar, çakıllar ve kum tâneleri, Lut aleyhisselam ile konuşmuşlardır. Kavminin isyânı üzerine taş parçaları dile gelip, “Kavminin îmân etmeyeceği sizce muhakkak ise cenâb-ı Hakk’a dua et, onları yakmak için bizi ateş eylesin.” dediler.
4. Kavmi, ona eziyet vermek için üzerine ufak taşlar atardı. Allahü teâlânın koruması ile hiçbiri ona dokunmazdı.
5. Üzerine yattığı taşlar döşek gibi yumuşak olmuştur. Kavmi, kendisini öldürmek için karar verince ilâhî emre uyarak onlardan uzaklaşıp bir dağa gitti. Çok yorulduğundan bir yerde uyuyup kalmıştı. Peşinden gelen yedi kişi, onu gördüklerinde sırt üstü yatmış, altında bulunan taşlar döşek gibi yumuşayıp çukurlaşmıştı. Onu tâkip eden yedi kişi bu hâli görünce îmân etmiştir.
6. Lut aleyhisselam çok uzak yerlerde olan şeyleri görüp haber verirdi. Çocuğu kaybolan biri gelip, nerede olduğunu sorunca dua etti. Allahü teâlâ da ona bildirdi. O da, çocuğun olduğu yeri söyledi. Bunun üzerine çocuğunu soran kimse îmân etti.
Ahmed bin Hanbel ve İbn-i Mâce’nin bildirdikleri hadîs-i şerîflerde, Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi ve sellem, Lut kavmi hakkında buyurdu ki:
“On şey vardır ki Lut kavmi onları yapmış ve o yüzden helâk edilmiştir. Ümmetim ise onlara bir de kendisi katar. Bunlar; livâta (erkek erkeğe münâsebet), fındık gibi taşları sapanla atmak,
Güvercinle (kumar) oynamak, def çalmak, içki içmek, (özürsüz) sakal kesmek, (emredilenden fazla) bıyık uzatmak, ıslık çalmak, el çırpmak, (erkekler için) ipek gömlek giymek bir tâne de ümmetim ilâve eder ki; o da kadın kadına münâsebette bulunmaktır.
“Lut kavminin işini (livata) yapan mel’undur. Benden sonra ümmetim hakkında en korktuğum şey Lut kavminin yaptığını yapmalarıdır.”
Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi