Helal Kazanç ve Rızık
“Ey insanlar! Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollardan talep edin. Zira insanın rızkı gecikse bile, kendisine ait olan rızkı tamamlamadan ölmez. Öyleyse Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollardan talep edin; helâl yoldan alın, haram olanı bırakın!”
O halde ölen kişi rızkı bittiği için ölüyor. Rızık bitince ölüm gerçekleşiyor. Allah Teâlâ ölüm için bazı sebepler halk eder. Kimisinin ölümüne açlık sebep olurken, kimisine kaza sebep olur, bir diğerine deprem neden olur. Görüldüğü gibi kıtlık, kuraklık, hastalık, kaza, deprem ve benzerleri sadece birer sebeptir.
O Bizim Rızkımızı Bekledi
İsmail Fakirullah hazretleri, çocuk yaşta bir talebesini çeşmeye su almaya gönderdi. Çocuk çeşmeye gitti, fakat orada oyun oynayan arkadaşlarına takıldı, testi-
yi bıraktı ve onlarla oynamaya başladı. Aradan iki saat geçti. Nihayet su almaya geldiğini hatırladı ve, “Eyvah, yandım” dedi ve testiyi aldı, suya koştu, suyu doldurdu ve götürdü; ancak diğer arkadaşları,
“Sen nasıl hocamızı bekletirsin” diyerek onu dövmeye başladılar. Yapmayın, etmeyin, vurmayın derken, Fakîrullah hazretleri çıkıp geldi.
-“Ne oluyor, ne yapıyorsunuz?” diye sordu. Çocuklar,
-“Efendim, bu edepsiz tam iki saat oyuna dalmış, suyu geç getirdi” dediler. Mübarek zat şöyle buyurdu:
-“Dokunmayın çocuğa! Allah Teâlâ ezelde herkesin rızkını ayırmış ve üzerine ismini yazmıştır. Bu arkadaşınız çeşmeye gittiğinde, bize ait olan su daha yoldaydı, o bizim rızkımızı bekledi. Yüce Allah bir gaflet verdi, unutturdu. Ne zaman bizim su çeşmeye geldi, o zaman hatırlattı. Dolayısıyla o gittiği zaman dolduramazdı; çünkü o rızık bize ait değildi. Hiç kimse bir başkasının rızkını yiyemez.”
Muhammed b. Salim hazretlerine,
-“Çalışıp kazanmak mı yoksa ahiret için çalışıp, dünya için tevekkül etmek mi daha uygun olur?” diye sorulduğunda, hazret şu cevabı vermiştir:
-“Tevekkül Resûlullah’ın (SAV) halidir. Çalışıp kazanmak da onun sünnetidir.”
“O halde tevekkül nedir? Tevekkül, sebeplere yapıştıktan sonra neticeyi Allah’tan beklemek, rızkın O’ndan olduğunu bilmektir.”
Aslan Gibi Olmak
Hikâye edildiğine göre adamın biri, ayakları olmayan bir tilki gördü. Bu hayvanın nasıl yaşadığına hayret etti, kendi kendine,
-“Bu hayvanın ayaklan yok! Ne yer de geçinir, nasıl yer de yaşar?” diye düşünmeye başladı.
Tam bu sırada çakal avlamış bir aslan oradan geçti. Aslan pençesindeki çakalı yedi, artığını da bırakıp gitti. Tilki de onun artıklarını yedi ve doydu.
Adam başka bir gün, başka bir vesileyle tilkinin yine karnının doyduğunu görünce şöyle dedi:
-“Mademki tilkinin rızkı ayağına kadar geliyor; o halde zahmete girip karınca gibi çalışmama ne lüzum var? Gidip bir köşede oturur rızkımı beklerim. Allah kısmet etmezse aslan gibi bir hayvan bile nasibini bulamaz.”
Adam bir mescide girip bekledi, durdu. Ne gelen vardı ne giden. Ne bir tanıdığı uğradı ne de bir yabancı …
Yiyecek de yoktu. Ceng denilen saz aleti gibi bir deri, bir kemik kaldı. Sabrı tükendi. Zayıfladı ve aklı fikri karıştı.
O esnada kaldığı mescidin mihrabından şöyle bir ses geldi:
-“Ey kötü adam! Kendini sakat, kötürüm tilki yerine koyma! Kalk, git, aslan gibi yırtıcı ol. Öyle çalış ki aslan gibi senden artık kalsın. Âciz tilki gibi artık yeme. Aslan gibi ensesi kalın iken çaresiz kalmış tilki gibi oturan adamdan köpek daha iyidir.”
Hikâyeyi nakleden Şeyh Sadi-i Şirazi hazretleri der ki: “Çalış, rızkını kazan. Hem kendin ye hem de başkalarına yedir. Başkasının artığına göz dikme. Kolunun kuvvetiyle, gayret göstererek nasibini elde et ve başkalarını da rahat ettir. Alçaklar gibi onun bunun eline bakma.
Ey genç! Kendini düşürüp de “aman elimden tutun” deme. Aksine ihtiyar fakirin elini tut.
Sebepler Dünyası
Dünya, sebepler dünyasıdır. Bütün işler sebepler altında tecelli eder. İlâhî âdet böyledir. Zira O, her şeyi bir sebebe bağlamıştır. Fakat bazan sebebe yapışıldığı halde iş hâsıl olmayabilir veya sebepsiz de hâsıl olabilir. Ancak yüce Allah sebeplere tevessül etmemizi emir buyurmuştur.
Helal Kazanç
Şunu da belirtelim ki rızık, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat Allah emrettiği için çalışmak lazımdır. Çünkü rızık mukadderdir, ezelde takdir edilmiştir. Rızkımızın bizlere ulaşması için aradaki sebepler birer perdedir. Allah Teâlâ her canlıya takdir ettiği rızkı sebepler eliyle göndermektedir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler birer sebeptir.
Siraceddin ÖNLÜER
Bu yazı Siraceddin Önlüer’in “Helal Kazanç” isimli kitabından alıntı olup tanıtım yazısıdır.