(Bu yazıda müzik-ses uygulaması vardır. Dinlemek isterseniz yukarıda resmin altında bulunan oynatma tuşuna basınız)
Kabul Olan Dua
Bir adam gemi ile yolculuğa çıkar. Yolculuk uzun ve meşakkatlidir.
Zorlu saatler sürerken çok büyük bir dalga gelip gemiyi alabora eder. Gemi ters döndükten sonra bu adamın dışında hiç kimse kurtulamaz. Adam can havliyle dilinde dualar ile tutunabileceği bir tahta parçası ararken gemiden kopan büyük bir parça sanki kendisine ikram edilmiş gibi yanına gelir. Adam hemen bu tahtanın üstüne çıkarak canını kurtarır.
Bir kaç günlük yolculuk sonunda dalgalar adamı ıssız bir adaya sürükler. Kendini karaya atan adam büyük bir sevinç içerisinde hemen şükür secdesine kapanır ve Allah’a hamd eder. Daha sonra adayı gezip tanımaya çalışır. Bakar ki adada yaşam pek de kolay değildir. Yiyecek olarak pek birşey yoktur. Su bulması ise zaman alır.
Geçen zaman içinde balık avlayıp karnını doyurur ve soğuyan hava şartları karşısında bir kulübe yapmaya karar verir.
Bulduğu çalı çırpıyı toplayıp koparttığı ağaç dallarından kendisine kışı geçirebileceği bir kulübe yapar. Ancak bu şartlar kendisini oldukça zorlamaya başlamıştır. Bir gün ellerini açıp Allah’a ;
-“Ya Rabbi, beni buradan kurtar” diye dua eder.
Birden hava döner ve yağmur öncesi gök gürleyip adaya yıldırımlar düşmeye başlar. Bu yıldırımlardan bir tanesi de adamın kulübesine düşer ve kulübe yanmaya başlar.
Adam şaşkınlık içindedir. Ettiği duaya karşılık Allah’ın bu felaketi başına verdiğini düşünerek isyan etmeye başlar.
-“Ya Rabbi, ben senden beni kurtarmanı istedim oysa sen benim kulübemi yerle bir ettin. Ben şimdi kışı nerede geçirip nereye sığınacağım? ” diyerek isyanını açığa vurur.
Aradan bir kaç saat geçmiştir ki adam adaya bir motorun yanaştığını görür. Motordakiler sanki adaya araştırma yapmaya çıkmış gibi etrafı araştırmaktadırlar. Adam hemen sahile koşup motordakilerin yanına giderek durumunu anlatıp kendisini kurtarmalarını ister. Motorun kaptanı da;
-“Bizim gemimiz açıkta bizi beklemekte biz de zaten sizi almaya gelmiştik” der. Adam hayretler içinde;
-“İyi ama siz benim burada olduğumu nereden bildiniz?” diye sorar. Motor kaptanı şöyle cevap verir;
-“Ateş yakıp dumanla işaret verdiniz ya.. biz de sizin zor durumda olduğunuza kanaat getirerek adaya geldik” der.
Adam az önce Allah’a ettiği isyan için gözlerinden gelen yaşı silerken dudaklarından şunlar dökülür;
-“Allahım beni affet, senin rahmetini bilemedim Ya Rabbi..”
“Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir.ALLAH (c.c.) bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216)
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri bu durum için ne de güzel söylemiş;
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif anı seyreyler
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Sen Hakka tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve râzı ol
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Kalbin O’na berk eyle
Tedbirini terk eyle
Takdirini derk eyle
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hallâk-ı Rahim oldur
Rezzâk-ı Kerîm oldur
Fa’âl-i Hakîm oldur
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Bil Kadi-i hacâtı
Kıl ana münâcâtı
Terk eyle murâdâtı
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Bir işi murad etme
Olduysa inad etme
Haktandir o reddetme
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hakkın olacak işler
Bostur gam-u tesvişler
Ol hikmetini işler
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hep işleri fâiktır
Birbirine lâyıktır
Neylerse muvafıktır
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Dilden gamı dûr eyle
Rabbinla huzûr eyle
Tefvîz-i umûr eyle
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Sen adli zulüm sanma
Teslim ol evde yanma
Sabret sakın usanma
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Deme şu niçin şöyle
Yerincedir o öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yakma
Sen nefsine yan çikma
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Mü’min işi reng olmaz
Âkıl huyu ceng olmaz
Ârif dili teng olmaz
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hoş sabr-i cemîlimdir
Takdîr kefilimdir
Allah ki vekilimdir
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Her dilde anın adı
Her cânda anın yâdı
Her kuladır imdâdı
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Naçar kalacak yerde
Negâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Her kuluna her ânda
Geh kahr u geh ihsânda
Her ânda o bir sânda
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Geh mu’tî u geh mânî
Geh dâr u geh nâfî
Geh hâfiz u geh râfî
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Geh abdin eder ârîf
Geh eymen u geh hâif
Her kalbi odur sârif
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Geh kalbini boş eyler
Geh hulkunu hoş eyler
Geh askina dûş eyler
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Geh sâde vü geh rengin
Geh tâbin eder sengin
Geh hürrem ü geh gamgin
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Az ye az uyu az iç
Ten mezbelesinden geç
Dil gülsenine gel göç
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Bu nâs ile yorulma
Nefsinle dahî kalma
Kalbinden ırâg olma
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Geçmisle geri kalma
Müstakbele hem dalma
Hâl ile dahî olma
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Her dem anı zikreyle
Zirekliği koy şöyle
Hayrân-i Hak ol söyle
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Gel hayrete dal bir yol
Kendin unut anı bul
Koy gafleti hazır ol
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Her sözde nasîhat var
Her nesnede ziynet var
Her işte ganîmet var
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Hep remz u işârettir
Hep gamz u beşârettir
Hep ayn-ı inâyettir
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Her söyleyeni dinle
Ol söyleteni anla
Hoş eyle kabul cânla
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Bil elsine-i halki
Eklâm-i Hak eyle Hakki
Ögren edeb-u hulku
Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler
Vallâh güzel etmiş
Billâh güzel etmiş
Tallâh güzel etmiş
Allah görelim n’etmiş
N’etmişse güzel etmiş
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz. (r.a.)
(Marifetname)
Kabul Olan Dua
Mürşid ile Tevbeye Mecbur muyuz?
Cezbe Nedir, Ne Demektir? (1)
Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi