Ne için evleniyoruz?
İdeal olani insanın evliliğe kendisini ve ailesini allah’a ulaştıracak bir vesile gözüyle bakmasıdır. Yuvadaki huzur ancak bu şekilde temin edilir. Niyetine Allah’ın rızasını alan bir kimse bencil olmayıp eşinin de mutlu olmasını ister, tüm aile fertlerinin haklarını gözetir.
Evlilik insan hayatında dönüm noktalarından biridir. Hem bu dünyada hem de ahiret hayatında saadeti yakalamaya vesiledir.
Bu nedenle evlenecek olan gençlerin baştaki niyetleri büyük öneme sahiptir. Sadece nefsinin isteklerini karşılamak, neslinin devam etmesini sağlamak için evlenmek doğru değildir. Zaten böyle evliliklerde bir zaman sonra sıkıntılar baş göstermeye başlar.
EVLİLİK İKİ KİŞİLİKTİR MUTLULUK DÂ İKİ KİŞİLİK OLMALIDIR
Evliliğe Allah rızası için değil de sırf nefsi için başlayan insan sadece kendi isteklerini düşünür. Eşiyle yaşadığı sorunlarda kendi hatalarını görmekten uzaktır. Ufak tefek sorunları bile kapatmayı bilmez.
Sabrı az olduğundan geçim sağlayamaz. Bencil olduğundan eşinin ne istediğini umursamaz. Bu hastalıklar hem kadınlarda hem de erkeklerde görülür.
Halbuki evlilik iki kişiliktir. Dolayısıyla mutluluk da iki kişilik olmalıdır. Eşlerden biri sadece kendi isteklerinin yerine getirilmesini, sadece kendi sözünün dinlenmesini istiyorsa o evlilikten hayır gelmez. Orada ya geçimsizlik olur ya da bir tarafın zoraki boyun eğdiği bir birliktelik…
İdeal olanı insanın evliliğe kendisini ve ailesini Allah’a ulaştıracak bir vesile gözüyle bakmasıdır. Yuvadaki huzur ancak bu şekilde temin edilir. Niyetine Allah’ın rızası nı alan bir kimse bencil olmayıp eşinin de mutlu olmasını ister, tüm aile fertlerinin haklarını gözetir, ailesini mutlu ederek saadete erişeceğini bilir.
Bu şekilde o yuvada yetişecek olan çocuklar da o ahlaka sahip olabilir. Anne babasının birbirine olan sevgisi, saygısı, sadakati, nezaketi ve anlayışı ister istemez çocuğun kişiliğine de yansıyacaktır.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” (Furkan, 74) ayeti söylemek istediklerimizin bir özeti gibi aslında.
Kişi bu ayetin ışığında evleneceği eşi arar yahut eşine, ailesine yaklaşırsa evlilik müessesesinin sadece nefsine değil Allah rızasına hizmet eden bir vesile olduğunu anlayacaktır. Yaşadığı sıkıntıların birer imtihan olduğunu bilecektir.
NEFSİ İÇİN HAREKET ETMEYEN SIKINTILARI KOLAY ATLATIR
“Allah için yapılan evliliklerde de sorunlar, sıkıntılar oluyor” gibi bir düşünce akla gelebilir. Evet, bu düşünce de doğrudur. Ancak unutulmamalı ki nefsi için değil Allah için hareket eden kimselerin evliiiklerindeki problemleri çözmesi daha kolay olur.
Zira niyeti Allah rızası olan kişi yaşadığı olaylara sadece kendi tarafından bakmaktan çekinir. Adaletsizlik yapmaktan korkar. Ortada bir anlaşmazlık olduğunda kendi doğrularına göre davranmak yerine yüce dinimizin emir ve tavsiyelerine göre hareket eder.
Yani hem kendinin hem de eşinin haklarını gözetmek zorunda olduğunu bilir.
Unutulmamalı ki Allah için yapılan evlilik de bir ibadettir. Eşlerin birbirine olan muhabbeti, hizmeti hatta yakınlaşmaları bile ibadettendir. Yahut birbirlerinin kötü huylarına, geçimsizliklerine sabretmeleri de Allah Teala’nın rızasını kazandırır.
NE PARAYLA NE GÜZELLİKLE SAADET OLUR
Nefsinin isteklerini öne alıp evlenen insan güzellik istemişse güzelliğe sahip olur ama bir zaman sonra o güzellik gidecektir. Zenginlik isteyen parayla saadet olmayacağını görecektir. Örneğini verdiğimiz bu gibi fiziki unsurlar bir evliliğin mutlu olmasına yetmez.
Bunları elbette her insanın istemeye hakkı vardır. Göz görmeli, gönül sevmelidir. Ancak sadece bunları isteyerek eş seçmek, eşinin güzel ahlak sahibi ve takva ehli olmasını önemsememek cahilliktir.
Allah gençlerimize hem gönüllerinin hem gözlerinin hem de akıllarının seveceği hayırlı ve imanlı eşler nasip etsin. Evliliklerini cennete ulaştıracak bir vesile etsin.
M.Saki El Hüseyni
Semerkand Aile Dergisi
Ne için evleniyoruz?
